En İyi Spikerlik Kursu mu yoksa Spiker Koçu mu tercih edilmeli?

Eğitim kadrosu profesyonellerden oluşan spikerlik kursları, bu alanda eğitim almak isteyen herkes için değerlendirilmesi gereken kurumlardır. Spikerlik kurslarında diksiyon, doğru okuma, prompter okuma, stüdyoda çoklu kamera kullanımı gibi bir çok detaylı eğitimi teorik olarak alırsınız. Bunları işinin ehli profesyonel öğretmenlerden püf noktalı ile öğrenmek siz spikerlik öğrencileri için büyük bir bilgi hazinesidir. Üniversitelere ve kurslara diploma & sertifika özüyle bakmayan, gerçekten bilgi ve eğitim kalitesi için devam eden insanların zamanla buralarda eğitimci olarak çalıştıklarını görebilirsiniz.

Spikerlik kursları ve üniversitelerin ilgili bölümleri Spikerlik odaklı kapsayıcı teorik eğitim almanız için kesinlikle doğru yerlerdir. Kurs ve üniversitelerin müfredatları medya sektörünün nitelik ve niceliklerine dair zemin bir eğitim vererek sizin yapacağınız meslek hakkında donatırlar.

Hangi spikerlik kursu tercih edilmeli?

Özel medya şirketlerinin kendi bünyelerine spiker, muhabir vs. katmak için açtıkları akademiler, medya alanında kurs veren eğitim kuruluşları ve RTÜK-TRT gibi devlet bünyesinde medya ayağıyla ilgili kurumların açtığı kurslara katılabilirsiniz. Fakat önemli olan bu grup eğitimi veren yerlerin öğretmenlerinin kalitesidir.

Sonuç itibari ile bireysel olarak eğitim almak yerine, eğitim verenlerin toplu olarak sınıfınıza seslendiği, deneyimlerini paylaştığı ve müfredatı aktardıkları bu kurslardan alacağınız temel bilgilerin kalitesini düşünmek zorundasınız.

Bireysel Spiker Koçluğu neden var?

Kurslardan ve üniversitelerden alacağınız temel eğitimler mesleğe atılırken sizin için olmazsa olmazlardır. Günün sonunda teorik diksiyon eğitimi almış olmanız, kamera karşısındaki tavrınız ve sunum faaliyetlerinin ipuçlarını bilmeden spikerliğe adım atamazsınız.

Fakat..

Sınıfınızda gördüğünüz diğer akademi düzeyindeki kursiyerlerin arasından ayrılmak zorundasınız. Bundan sonraki aşama ise eğitim aldığınız eğitmenlerin seviyelerine varabilmek için kendinizi tanımanız ve öznel bir çalışma ile eğitimini aldığınız işte uzmanlaşmanızdır.

Ses tonunuz, çene yapınız ve vücut tipiniz dahi diksiyon konusunda sizin için ayırıcı etkenlerdir. Kendinizi tanımadan ve şahsi eksilerinizi – artılarınızı belirlemeden piyasadaki bu kadar kişi arasından sıyrılamazsınız.

İşte bireysel spikerlik koçluğuna ihtiyaç bu noktada doğuyor. Kurslarda pratik eğitim için öğrenci başına düşen süre 10-20 dakika arasındayken, bireysel spiker koçu Hakan Öztürk’ün başlattığı birebir spikerlik eğitimi size eğitim süresince kamera karşısında pratik yapma ve kendinizi gözlemleme fırsatı verir.

Kişisel özellikleriniz ve yetenekleriniz tahlil edilerek geliştirilmesi gereken noktalara daha çok vakit ayrılır. Özel yeteneklerinizi kullanabilme kabiliyetiniz arttırılırken, eksik olduğunuz noktalar da standart seviyeye getirilir.

Tüm bireysel koçluk aşamasının sonunda, yayın kuruluşlarının istediği biçimde güncel haber demosu çekimleriniz tamamlanır ve Medya Koçu Hakan Öztürk’ün teyid ettiği sertifikanız ile beraber iş başvurularında rekabet içerisinde olduğunuz diğer spiker-sunucu adayı kişilerin bir adım daha önünde olursunuz.

 

 

KÜRSÜ KONUŞMACILIĞI VE SUNUCULUĞU (Kişiye Özel)

 KÜRSÜ KONUŞMACILIĞI VE SUNUCULUĞU

Derneklerde, Konferanslarda, Panellerde, Ekran Önünde, Konuşmacı veya Sunucuysanız;

Heyecan, Tecrübesizlik, Konuşacak sözünüzün olmaması (hazırlık yapmamış olmak),

aşağıdaki durumları ortaya çıkartabilir.

 

1) İstediğiniz gibi bir konuşma gerçekleştiremeyebilirsiniz.

2) Aklınızdaki cümle ve konuları unutabilir veya eksik aktarabilirsiniz.

3) Toplum karşısında elleriniz ve sesiniz titreyebilir.

4)  Okuduğunuz metni yanlış okuyabilir veya düzgün tonlama yapamazsınız.

   

Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.

İlk defa bir toplum, mikrofon veya kamera karşısında konuşurken, daha doğrusu ilk defa yaptığımız her işte olduğu gibi bunda da korku ve heyecan, düşüncelerimizi, sinir sistemimizi engeller. Kişi bu anda kontrolsüz kalabilir, duygularını kaybedebilir.

Zaman zaman davranışların kontrol edilmesi güçleşir.  Konuşmacı başkalarıyla göz temasında bulunamaz, başı – çenesi, elleri titrer, adeta beyni dış dünyadan soyutlanmış gibi olur.  Bu durum konuşmacının inandırıcılığı kaybetmesine yol açabilir.

Bu sorunların tamamı eğitim ile aşılması mümkündür.

Ancak diğer eğitimlerimizde olduğu gibi, bu eğitimin de kesinlikle bireysel (birebir) alınması tavsiye ediyoruz.

Piyasada araştırıldığında pek çok kaliteli Etkili Konuşma ve Diksiyon Kursu bulabilirsiniz.  Ancak bu tip eğitimler, yetenek ve özelliğe bağlı, kişiye göre farklılık gösterebilecek ve birebir çalışma yapılaması gereken spesifik konulardır.  Kurs ne kadar kaliteli olursa olsun bu eğitimlerin gruplar halinde verilmesi kesin başarıya ulaşılmasını güçleştirir.

Grup eğitimlerinde  aşağıdaki sorunlarla karşılaşma ihtimali çok yüksektir.

 

 Neden mi?

 

1) Kalabalık sınıflarda her kursiyerin amaç ve beklentisi farklıdır:

 

Herhangi bir Etkili Konuşma,  Profesyonel İletişim –  Kürsü Sunuculuğu Kursuna giderseniz;

farklı amaç ve beklentide olan pek çok kişi ile ayni sınıfta olacaksınız. Zaten Konuşmada çeşitli sıkıntılar çeken veya  farklı beklentide olan pek çok kişi, ayni sınıfta eğitime toplu alınmaları  kendileri açısından pekçok sıkıntıya sebep olabilir.  

 

 

  Beklentilerin ortak olmadığı ve herkes için farklı bir plan uygulanması gereken bu çalışmalarda eğitimlerin de birlikte, toplu olarak alınamayacağını söylemek yanlış olmaz.

Her bir konuşmacı adayı için farklı ve özel eğitim planlanmalıdır..  Örneğin: Bir matematik dersi ile bir edebiyat dersi nasıl farklıysa ve eğitimi ayni sınıfa bir arada verilemezse,  aynı şey konuşmacının durumu ve alması gereken kişisel eksikleri  , için de düşünüldüğünde diğer kursiyerler ile farklı çalışma gerekeceğinden ayni sınıfta verilemez.

2) Kursiyerlerin Seviye Farkı:

Grup halinde verilen sınıf eğitimlerinde öğrenciler arasında  eğitim, kabiliyet ve seviye farkı olabilir. Bir örnekle: Bir kursiyer, gerçekten çok güzel konuşabilme yeteneğine sahipken, diğeri ondan farklı ve aşağı bir seviyede olabilir.  Bununla birlikte yaş, tahsil, bilgi birikim, ses ve diksiyon durumları gibi etkenler göz önüne alındığında, kursiyerlere ortadan, bir arada eğitim verilmesi çok da doğru olmayacaktır.

Aslında her kişiyle  ayrı ayrı çalışmak onları çok daha büyük olasılıkla başarıya götürecek ve yeteneklerini dışarıya çıkartacaktır. Bu durumda ise tek şart grupla beraber değil, birebir çalışmaktır.

Kalabalık sınıflarda eğitim görmek zorunda kaldığınızda, maalesef eğitmen kime göre ve nasıl bir eğitim verileceğini bilemeyebilir. Eğitmenin her kursiyerle ile ayrı ayrı uğraşabileceği bir zaman da yoktur. Bu durum kursiyere büyük bir dezavantaj oluşturur, kalıplaşmış müfredat doğrultusunda ortak eğitim uygulanır.  İstenilen verim ise sağlanamaz.

 

3) Kursiyerin kalabalık sınıflarda kaybettiği zaman:

 

Verimsiz alınan eğitimin en önemli sebeplerden biri zaman kaybıdır. Bilindiği üzere kurslar ne kadar kaliteli ve iyi olurlarsa olsunlar her ticari müessese gibi maddi kazanç hedefli kuruluşlardır ve bu da gayet doğal bir durumdur. Etkili Konuşma -Diksiyon -Sunum gibi  toplu çalışmalarda,  ortalama 15-20 kişi, bazan daha da kalabalık sınıflarda eğitim verilir. Tüm eğitim günü içinde eğitmenin her kursiyerle ilgilenebilmesi ve Stüdyoda – Kürsü de Tamamen Konuşma uygulamalı çalışmaya ayrılabilecek süre her kursiyer için en fazla 10 -15 dakikadır.  Kursiyer, tüm gün boyunca sınıfta olsa bile sadece diğer kursiyerlerin çalışmalarını seyretmekle yetinir.

 

Belki 1-2 arkadaşını seyredebilmek eğitim açısından bir örnek teşkil etse bile, tüm kursiyerleri seyrederek vakit doldurmak sadece zaman kaybı olacaktır. Oysa bu eğitimde en önemli yöntem; eğitmenle birlikte birebir çalışmak, Kürsüde konuşmacı veya sunuculuk yapabileceği ortamlarda defalarca pratik yapmak, bunları kaydedip, kendinizi defalarca seyrederek eğitmen eşliğinde hatalarınızı görmektir. Kurs eğitimlerinde ise böyle bir zaman yoktur.

 

Medya Koçu Hakan Öztürk ; 30 yılın üzerinde bir süreyi konuşmacı eğitimlerine adamış olan Hakan Öztürk. Özellikle pekçok kişiye bu konuda eğitimler vermiş bir kişi olarak herkesle tek tek ilgilenerek bireysel çalışmalar yapmaktadır.

 

 

Sistem Nasıl İşliyor Kursiyerler Ne yapmalı?

 

***Önce Randevu Oluşturmalı

Hakan Öztürk ile görüşmek isteyenler öncelikle Hakan Öztürk'ü bizzat aramalı ve kendisi ile bir randevu oluşturmalı. Randevu günü  Kadıköy'deki Medya Koçluğu Prodüksiyon Stüdyosunda görüşmeye gidip ne yapmak istediğini tam olarak anlatmalısınız (Hakan Öztürk'e normal stüdyonun numarasında ulaşabileceğiniz gibi  cep numarasından da bizzat ulaşabilirsiniz. Müsait olmadığı durumlarda her iki telefonu da asistanı açacak ve size tekrar dönüş sağlanacaktır.)

 

***İlk görüşme ve İsteginiz doğrultusunda stüdyoda değerlendirme:

 

Hakan Öztürk ile görüşmeye gittiğinizde Sunuculuk – Konuşmacılık veya hangi konuda ne yapmak istediğinizi anlatmalısınız. Eğer daha önceden eğitim aldısanız veya almadıysanız net bir biçimde ifade etmelisiniz. görüşmeden sonra stüdyoda cihazlı veya cihazsız birtakım değerlendirmelerden sonra nasıl bir yol izlenmesi gerektiği size ifade edilecek ve gerekirse çalışma planlamalarınız yapılacaktır.



Eğitim süresinde şeffaflık asla elden bırakılmaz. Kursiyer başarısını veya zayıf olduğu yönleri açık bir şekilde görür. Medya koçu ile birlikte hareket eder. 

 

 

***Çalışmaların Süresi ve Zamanlama:

 

Yukarıda da belirtildiği gibi bir grup eğitiminde kursiyere düşen bireysel zaman 10-15 dakika ile sınırlıdır. Çünkü diğer zaman diğer kursiyerlerin pratik yapması için kalan bir zamanıdır. Sırası geçen kursiyer geri kalan zamanı diğer arkadaşlarını seyretmekle geçirir.

 

Medya Koçu ile yapılacak çalışmalarda ise bir kişiye düşen zaman her seansta  2 saat civarıdır.. Bireysel eğitim alan kursiyer bu zamanı ilk dakikasından sonuna kadar sadece stüdyo ortamında kayıt cihazları başında ve mutlaka eğitmen eşliğinde 10 larca kez çekimler yapılarak işleyecektir.  Haftada en az 2 gün ayni şekilde çalışmalara katılacak kursiyer, durumuna göre ortalama 2-3 ay kadar bir eğitim alabilmektedir. (kişiye ve verilecek eğitime göre bu süre değişecektir.)

 

Stüdyomuzdaki bireysel çalışmalarda ise tamamen adayın istediği yönde çalışılacağı için hedefe çok hızlı ulaşılacaktır.

 

***Çalışma Konuları:

 

Bu konular kişilere ve yapacakları işe göre farklı olsa da genel olarak bahsettiğimizde ; Diksiyon, Artikülasyon, Ses nefes -Heyecen Kontrolü, Akıcı konusabilme, Diyafram çalışmaları, Stüdyo, Prompter kullanma, Redaksiyon, Ayakta sunumlar, Konuk ağırlama, Panel, Konferans, Dernek Konuşmacılığı ve Sunumları ve daha onlarca konunun eğitimi verilmektedir.

 

 

Kurslarda öğretilen genel eğitim konularına nazaran bireysel eğitimlerde, kursiyere özel planlanmış eğitim konuları tercih edilip Bir kursa kıyasla 10 larca kere daha fazla pratikle kişiye özel olarak sunulacaktır.  Dolayısı ile adaylar çok doyurucu ve hedefe hızlı ulaşabilecekleri bir çalışma yapacaktır.

 

SPİKERLİK SUNUCULUK KOÇLUĞU (Kişiye Özel)

GRUP EĞİTİMLERİ YERİNE BİREYSEL EĞİTİMLER

Bir Spikerlik veya Sunuculuk Kursuna kayıt olmadan önce bu yazıyı okumanız, yaranıza olacaktır.

Grup Eğitimi ile Bireysel Eğitim Farkı : 

Bilindiği üzere piyasada medya alanında eğitim veren pek çok kaliteli spikerlik ve sunuculuk kursu var.  Bunların içinde gerçekten çok kaliteli eğitim verenler kurslar da bulunmaktadır.  Bu yazımızda asla kursları veya eğitmenleri eleştirmiyoruz ancak; eğitim sistemindeki eksikliği gözler önüne sermek istiyoruz.

Spikerlik – Sunuculuk – Muhabirlik, Diksiyon ve benzeri konular, yetenek ve özelliğe bağlı, kişiye göre birebir çalışma yapılaması gereken spesifik konulardır.   Bu eğitimlerin gruplar halinde alınması kesin başarıya ulaşılmasını güçleştirir.

Grup eğitimlerinde  aşağıdaki sorunlarla karşılaşma ihtimali çok yüksektir.

Neden mi?

1) Her kursiyerin amaç ve beklenti farkı:

Herhangi bir spikerlik ve sunuculuk kursunda farklı amaç ve beklentide olan pek çok kişi ile ayni sınıfta olacaksınız.  Örneğin: Spikerlik ( haber, spor, at yarışı, hava durumu, radyo spikerliği vs.), Sunuculuk (yarışma, açık oturum, sohbet panel, münazara vs.),  Muhabirlik ( haber, savaş, magazin vs.). Bu farklı beklentilerin yanısıra kişisel gelişim (diksiyon güzel konuşma) amacı ile gelenler de olduğu düşünüldüğünde, beklentilerin ortak olmadığını ve bu eğitimlerin birlikte, toplu olarak alınamayacağını anlamak hiç de güç olmayacaktır.

Yukarıda parantezler içinde yazılan her bir konu farklı ve özel eğitim gerektirir.  Örneğin: Bir matematik dersi ile bir edebiyat dersi nasıl farklıysa ve eğitimi ayni sınıfa bir arada verilemezse,  aynı şey haber spikerliği, spor spikerliği ve radyo spikerliği için de geçerlidir.

Size gerekli olmayan ders konularını da dinlemek zorunda kalabilir ve zaman kaybedebilirsiniz.  Spikerlik ve Sunuculuk denildiğinde bile ayrı ayrı verilmesi gereken bu eğitimler çoğu yerde  Spikerlik – Sunuculuk Kursları adı altında aynı sınıfta verilmektedir.

2) Kursiyerlerin Seviye Farkı:

Sınıfta öğrenciler arasında  eğitim, kabiliyet ve seviye farkı olabilir. Bir örnekle: Bir kursiyer, okulunda Basın – Yayın bölümü mezunu ve hatta bir yayın kuruluşunda staj yapmış ve kursta öğretilecek konulara hakim olabilir. Bir başka kursiyer ise; lise mezunu ve bu konuları hiç bilmiyor olabilir. Bir başka kursiyer ise çok zayıf bir diksiyona sahipken, bir diğeri çok temiz bir Türkçe ve diksiyona sahip olabilir.  Bununla birlikte yaş, kabiliyet vs. gibi etkenler göz önüne alındığında, kursiyerlere ortadan eğitim verilmesi çok da doğru olmayacaktır. Aslında her kişiyle  ayrı ayrı çalışmak onları çok daha büyük olasılıkla başarıya götürecektir. Bu durumda tek şart grupla beraber değil, birebir çalışmaktır.

Kalabalık sınıflarda eğitim görmek zorunda kaldığınızda, maalesef eğitmen kime göre ve nasıl bir eğitim verileceğini bilemeyebilir. Eğitmenin her kursiyerle ile ayrı ayrı uğraşabileceği bir zaman da yoktur. Bu durum kursiyere büyük bir dezavantaj oluşturur, kalıplaşmış müfredat doğrultusunda ortak eğitim uygulanır.  İstenilen verim ise sağlanamaz.

3) Kursiyerin kalabalık sınıflarda kaybettiği zaman:

Verimsiz alınan eğitimin en önemli sebeplerden biri zaman kaybıdır. Bilindiği üzere kurslar ne kadar kaliteli ve iyi olurlarsa olsunlar her ticari müessese gibi maddi kazanç hedefli kuruluşlardır ve bu da gayet doğal bir durumdur. Spikerlik veya sunuculuk kurslarında  ortalama 15-20 kişi, bazan daha da kalabalık sınıflarda eğitim verilir. Tüm eğitim günü içinde eğitmenin her kursiyerle ilgilenebilmesi ve stüdyoda uygulamalı çalışmaya ayrılabilecek süre en fazla 10 -15 dakikadır.  Kursiyer, tüm gün boyunca sınıfta olsa bile sadece diğer kursiyerlerin çalışmalarını seyretmekle yetinir.

Belki 1-2 arkadaşını seyredebilmek eğitim açısından bir örnek teşkil etse bile, tüm kursiyerleri seyrederek vakit doldurmak sadece zaman kaybı olacaktır. Oysa bu eğitimde en önemli yöntem; eğitmenle birlikte birebir çalışmak, tüm teknik cihazları kullanmak, stüdyo gibi ortamlarda defalarca pratik yapmak ve kendinizi defalarca seyrederek eğitmen eşliğinde hatalarınızı görmektir. Kurs eğitimlerinde ise böyle bir zaman yoktur.

4) Çok sayıda eğitmenle çalışmak

 Farklı ve tanınmış eğitmenleri görmek kursiyerlere her zaman cazip gelmiştir. Hatta zaman zaman sınıflara kurs süresince 10 larca farklı eğitmen girebilmektedir. Ancak bu husus şimdi anlatacağımız dezavantajları da beraberinde getirmektedir.

(Bu konu başka kursları bitirdiği halde stüdyomuza gelerek yeniden uygulamalı çalışma yapmak isteyen çok sayıda kursiyerlerin anlattıkları ile düzenlenmiştir.)

Kurslarda görev yapan spiker veya sunucular; işlerinde çok iyi olan, gerçekten başarılı ve saygı duyduğumuz kişilerdir.  Bu kişiler hem esas işlerini hem de kurstaki verilen eğitmenlik görevini ellerinden geldiğince iyi yapmaya çalışırlar. Ancak bazı durumlarda onların da yapacağı birşey kalmamaktadır.

Haftada 1-2 gün gidilen bir eğitim programının sadece 5-6  tane farklı eğitmeni olsa bile bakın nasıl bir sonuç doğar?

Haftada bir veya iki gün eğitim verilen bir sınıfta her bir eğitmen sırası ile derse girdiğinde, kursiyerler ayni eğitmeni  sınıfta tekrar haftalar sonra görebilir. Zaten sınıfta bir kursiyere düşen kişisel zaman 10-15 dakika olduğu düşünüldüğünde, eğitmenin kişiyi tanıyabilmesi sadece yüzeysel olacaktır.  Çünkü ayni eğitmenin başka ilgilenmesi gereken sınıflar, kursiyerler ve kendi işi vardır. Ayni kursiyeri haftalar sonra tekrar gördüğünde anımsayabilmesi, durumu hakkında fikir sahibi olabilmesi oldukça güçtür. Eğitmenin de yapabileceği bir şey yoktur.

  

5) Kalabalık Sınıflarda Farkedilemezsiniz:

Spikerlik Kursları genelde Hafta-içi, Hafta-sonu grupları olmak üzere bir ay içinde pek çok farklı sınıf açar. Kurslarda eğitim görenlerin sayısı ayda toplam 100 – 150 kişi civarındadır. Bu işi yapmak isteyen önceki dönemlerden kalan çok sayıda aday olduğu da hesaplandığında başarılı bir aday bile olsanız o yoğunlukta farkedilebilmeniz ve akılda kalabilmeniz çok güç olacaktır.  Buna bir de her ay eklenen  yeni kursiyerleri de kattığınızda, arada unutulur ve gerekli ilgiyi doğal olarak göremediğinizi fark edersiniz. Kalabalık kurslarda bu durum çok doğal ve  ellerinde olmayan bir konudur.

                

İnstagram resimleri için tıklayabilirsiniz  

Medya Koçluğu Sisteminde Süreç Nasıldır ve Ne yapılır?

Medya Koçluğu Prodüksiyon Stüdyosu” Bir Kurs Değildir.

 

Medya Koçu Hakan Öztürk ;  “Medya’nın tüm dallarında (Spikerlik , Sunuculuk, Seslendirme, Muhabirlik, Radyoculuk) kendisini geliştirmek isteyenlere, bu konularda onlar ile bire bir ilgilenerek önce onları yetiştirip sonra da kişilerin seviyesine göre, yayın kuruluşlarına girebilmeleri konusunda, haber müdürü, program müdürü, genel yayın yönetmeni gibi üst düzey yayın kuruluşu yetkililerinin güncel kurumsal iletişim bilgilerini, çekilen yayın kuruluşlarının istediği güncel “demo”ların ve hazırlanan dosyanızın onlara ne şekilde ulaştırılabileceği konusunda danışmanlık yapar.

Yayın kuruluşlarının  kabul edebileceği nitelikte güncel haber-program demoları hazırlatır.

 

Hakan Öztürk imkanların en üst seviyeye çıkması için herkesle tek tek ilgilenir.

Hakan Öztürk Türkiye’nin ilk ve tek medya koçu olarak. Medya Koçluğu prodüksiyon Stüdyosunu kurdu. Bu kuruluş Kadıköy de faaliyet gösteriyor.

Sistem Nasıl İşliyor Kursiyerler Ne yapmalı?

Önce Randevu Oluşturmalı

Hakan Öztürk ile görüşmek isteyenler öncelikle Hakan Öztürk’ü bizzat aramalı ve kendisi ile bir randevu oluşturmalı. Randevu günü  Kadıköy’deki Medya Koçluğu Prodüksiyon Stüdyosunda görüşmeye gidip ne yapmak istediğini tam olarak anlatmalı (Hakan Öztürk’e normal stüdyonun numarasında ulaşabileceğiniz gibi  cep numarasından da bizzat ulaşabilirsiniz. Müsait olmadığı durumlarda her iki telefonu da asistanı açacak ve size tekrar dönüş sağlanacaktır.)

 

​İlk görüşme ve İsteginiz doğrultusunda stüdyoda değerlendirme:

Hakan Öztürk ile görüşmeye gittiğinizde medya konusunda ne yapmak istediğinizi anlatmalısınız. Eğer daha önceden eğitim aldısanız veya almadıysanız net bir biçimde ifade etmelisiniz. görüşmeden sonra stüdyoda cihazlı veya cihazsız birtakım değerlendirmelerden sonra nasıl bir yol izlenmesi gerektiği size ifade edilecek ve gerekirse çalışma planlamalarınız yapılacaktır.

 

Kabiliyet çerçevesinde yönlendirme

Bazı durumlarda Kursiyer kendi kabiliyetini bilmeyebilir. Örneğin hem bilgisi hem konuşma tarzı Spor spikerliğine daha yatkın bir kişinin gündem haber spikerliği için uğraşması onu daha geç bir başarı yakalamasına neden olabilir.

Medya Koçu, ilk görüşme sırasında veya çalışmalar devam ederken, kursiyerin daha başarılı olabileceğini farkettiği başka alana yönlendirmek isteyebilir. Bunu kursiyere ifade eder ve eğer o da kabul ederse çalışma planları yeniden o konuya göre düzenlenir.

Örneğin, spikerlik için gelmiş bir kursiyerin bu konuya yatkınlığı yoksa, sunuculuğa, muhabirliğe, vs. yönlenlendirmek için  tekliflerde bulunabilir.

Ama mutlaka istediği  konuda eğitim almak isteyen bir kursiyeri zorlamaz ve onun istediği konuda başarıya ulaşması için tüm çabayı gösterir. Eğitim süresinde şeffaflık asla elden bırakılmaz. Kursiyer başarısını veya zayıf olduğu yönleri açık bir şekilde görür. Medya koçu ile birlikte hareket eder.

Çalışmaların Süresi ve Zamanlama:

Yukarıda da belirtildiği gibi bir grup eğitiminde kursiyere düşen bireysel zaman 10-15 dakika ile sınırlıdır. Çünkü diğer zaman diğer kursiyerlerin pratik yapması için kalan bir zamanıdır. Sırası geçen kursiyer geri kalan zamanı diğer arkadaşlarını seyretmekle geçirir.

Medya Koçu ile yapılacak çalışmalarda ise bir kişiye düşen zaman her seansta  2 saat civarıdır.. Bireysel eğitim alan kursiyer bu zamanı ilk dakikasından sonuna kadar sadece stüdyo ortamında cihazlarla başında mutlaka eğitmen eşliğinde 10 larca kez çekimler yapılarak işleyecektir.  Haftada en az 2 gün ayni şekilde çalışmalara katılacak kursiyer, durumuna göre ortalama 3 ay kadar bir eğitim almaktadır.

Ayrıca bu çalışmalarda en önemli avantaj kursiyerin isteği yönünde çalışmasıdır.

Halbuki grup eğitmilerinde o günün müfredat konusu ne ise her kursiyer ayni eğitimi birlikte almak zorunda kalmaktadır.

Bir kursta o dersin konusu kursiyerin istediği eğitim konusunun dışında olsa bile, o kişi dersi mecburen dinleyecek ve vakit kaybedecektir.

Stüdyomuzdaki bireysel çalışmalarda ise tamamen adayın istediği yönde çalışılacağı için hedefe çok hızlı ulaşılacaktır.

Çalışma Konuları:

Bu konular kişilere ve yapacakları işe göre farklı olsa da genel olarak bahsettiğimizde ; Diksiyon, Artikülasyon, Ses nefes -heyecan kontrolü, Akıcı konuşabilme, Diyafram çalışmaları, Stüdyo, Prompter kullanma, Redaksiyon, Ayakta sunumlar, Haber yazma, Röportaj, Prompterler arası geçiş kontrolü, Canlı yayın teknikleri,  Gazete yorumları, Moderatörlük, Konuk ağırlama, Dsf – Vtr teknikleri Olay yeri çalışmaları, radyo vs gibi daha onlarca konunun eğitimi verilmektedir.

Kurslarda öğretilen genel eğitim konularına nazaran bireysel eğitimlerde, kursiyere özel planlanmış eğitim konuları tercih edilip 10 larca kere daha fazla pratikle kişiye özel olarak sunulacaktır.  Dolayısı ile adaylar çok doyurucu ve hedefe hızlı ulaşabilecekleri bir çalışma yapacaktır.

Canlı Yayın :

İnternet üzerinden yayın yapan ve sosyal medyalarımızda yayımlanan bir canlı yayın tv ve radyomuz bulunmaktadır. Eğitim sırasında Her kursiyer isterse stüdyolarımızdan canlı yayın yapmaktadır. Amaç, kursiyere canlı yayın heyecanını yaşatıp, eksiklerini görebilmektir.  Canlı yayın günü baştan planlanarak sosyal medyada reklamı yapılır. Kursiyer de isterse yayın linklerini tanıdıkları ile paylaşarak yüzlerce kişinin kendisini seyretmesini sağlar. Canlı yayın sonrası bu çalışmanın görüntüleri CD olarak kursiyerlerin kendilerine verilmektedir. Bu çalışma sistemi yıllardır Hakan Öztürk’ün öğrencilerine sunduğu çok ayrıcalıklı bir çalışmadır ve çok büyük faydası vardır.

Ücretlendirme:

Bakıldığında bu çalışma sistemin, bir kurs programına göre çok daha yoğun, süre olarak çok daha fazla, eğitimin kalitesi ile birlikte bir nevi özel ders olduğu düşünülmelidir. Bir kursa kıyasla katlarca daha fazla ücret ödeyeceklerini sanan adaylar fiyatların uygunluğu karşısında şaşkınlıklarını gizleyememektedirler.

Medya Koçu Hakan Öztürk, bu işe gönül vermiş her kesin bu çalışmadan faydalanabilmesi için büyük bir özveri ile fiyatları düşük tutmaktadır. Bu paketin ortalama fiyatı neredeyse kursların fiyat aralığında demek çok da yanlış olmaz.. (kişinin durumuna ve süreye  göre ufak değişiklikler olabilir)

Ancak detaylar için telefonla görüşülmesi  gerekir.

Ayni fiyatları  ödeyerek bir kursa göre defalarca daha fazla, yoğun  ve özel çalışma

Ayrıca bu ücret kredi kartı ile 9 taksit veya peşin olarak (senetle) 3 taksit şeklinde tahsil de edilebilmektedir.

0216 700 24 19   –   0505 716 23 88   Kadıköy

Hakan Öztürk Medya’da Kimdir? yazarak google da inceleme yapmanız size iyi bir fikir verebilir.

Yukarıdaki kırmızı kısmı tarayarak mausunuzun sağ tuşu ile google’dan kolayca arama yapabilirsiniz