Televizyon Spikerliği ile Radyo Spikerliği Arasındaki Farklar

Televizyonda görüntünüz de bulunduğu için okuduğunuz haber biraz daha uzun ve karşılıklı konuşma tarzında olabilir. Fakat radyoda yalnızca sesiniz önde olduğundan biraz daha kısa süreli, seri ve tempolu okunmalıdır. Radyoda jest ve mimiklerinizin karşı tarafa geçmesi için sesinize hakim olmanız, kararlı bir duruşla programınızı sunmanız gerekmektedir.

Televizyonda ise vücut diliniz, yüzünüzün aldığı ifadeler önemli olabilmektedir. Televizyonda gerçekleşen fiziksel hatalara (sette meydana gelen kazalar, yanlış vtr vb.) radyoda rastlanmaz. Radyoda olup bitenleri dinleyici görmeyeceği için daha rahat olabilirsiniz. Giyiminiz, makyajınız radyoda önemli değildir. Televizyon ve radyo spikerliği arasındaki en temel farklar bunlardır.

Ancak bunların yanında daha spesifik farklar yer alabilir. Örneğin radyo programında program arasında kullanacağınız müzikler dinlenmenize başka bir eylem gerçekleştirmenize olanak sağlayarak daha kolay program sunumu imkanı sağlayabilir spikere. Televizyonda ise yayın süresince özellikle haber spikeri iseniz program bitene kadar sunumunuz dışında başka eylem gerçekleştiremezsiniz.

Radyo Spikerliği ile Tv Spikerliği Arasındaki Fark Nedir?

Radyo Spikerliği ile Tv Spikerliği Arasındaki Fark Nedir?

Spikerlik ve sunuculuk mesleğine gönül vermiş olanlar radyo spikeri mi yoksa televizyon spikeri mi olmak istediğine karar vermiş olmalıdırlar. Spikerlik Kursu‘na gitmek istiyorlarsa tercihlerini baştan belirleyerek eğitim almalıdırlar.

Radyo spikerliği, hiçbir görsellik olmadan tamamen sesiniz ile karşıdaki sizi dinleyen insana, olanı biteni veya kısaca aktarılmak istenen haberleri onların anlayabileceği bir üslupla hatasız bir şekilde anlatabilmeye dayalıdır. Bir radyo spikeri, gerek anlatım üslubu, gerek ses tonu ve vurguları ile kendisini dinleyenlerin hafızasında olayı canlandırmalarını sağlayabilmelidir.

Televizyon spikerliğinde ise, sesinizin yanı sıra haberin görüntüleri efektler ile birlikte sunulduğundan, seyircinin dikkati görsellerde olacağı için sesiniz radyoda olanın aksine ikinci planda kalacaktır.

Ancak her iki spikerlik türü de ciddiyet bilgi ve birikim gerektirir. Bu konularda eğitim almak için seçeceğiniz spikerlik kursları, teknik anlamda bütün donanıma sahip olan yerler olması çok önemlidir.

Ancak çok sayıda insanın bir arada eğitim aldığı kurumlar kursiyere yeterli bilgiyi sağlayamayacağı da akıldan çıkarılmamalıdır. Çünkü sınıf ortamında alınan eğitimler çok sayıda kursiyerler bir arada eğitim aldığı için, kişi başına düşen eğitim zamanı 10 – 15 dakikayı geçememektedir.

Ayrıca bazı spikerlik kurslarında televizyon spikerliği eğitimi ile radyo spikerliği eğitimi bir arada verilmek istenmektedir ki bu çok yanlıştır.

Yıllarını spiker ve sunucu yetiştirmek için adamış olan iki farklı spikerlik kursununda sahibi olan Medya koçu Hakan Öztürk Kadıköy’de kurmuş olduğu Medya stüdyosunda kişiye özel planlamalari ile bireysel Medya Koçluğu yapmaktadır. Adaylarının durumlarını değerlendirerek onlarla birebir ilgilenen ve hedeflerine ulaşabilmeleri için onlarla tek tek çalışan, istedikleri alanda yetişmelerini sağlayan Hakan Öztürk, çalışmalar sonucunda kendilerine referans olabilmesi için demo da hazırlamaktadır.

Medya kuruluşlarına yönlendirme konusunda da adaylarına imkan sağlayan Hakan Özturk. Türkiye’nin İlk ve Tek Medya Koçu’ dur.

 


Anahtar Kelimeler: Radyo Spikerliği, Televizyon Spikerliği, Spikerlik, Medya Koçu, Medya Koçu Hakan Öztürk, Hakan Öztürk